Hatırlamak için harcadığımızdan çok daha fazla çabayı unutmak için harcıyoruz herhalde.
Unutmak...
Çaresizlerin, fırtınalar arasında, birgün oraya ulaşmanın düşünü kurdukları sığınak. Hayatımıza girenleri ya da girmek için kapılarımızı zorlayanları silmek aklımızdan, onlar yokmuş gibi davranıp onlar yokmuş gibi yaşamak..
Geçmişi, o geçmişi yaşayan parçamızla birlikte çıkartıp atmak içimizden, atılan her parçayla birlikte içimizde bir boşluk kalacağını bilerek yapmak bunu.
Ya da yaşanacak birşeyler vaat edenleri, bir gün onları da unutmak zorunda kalacağımızı düşünerek daha baştan unutmaya çalışmak, geçmiş gibi gelecekten de parçalar ayıklamak..
Geçmişimiz ve geleceğimizle bir kazı yerine çevirmek hayatımızı.
Nasıl bir öğüt vermeliyiz kendimize?
'unut' mu demeliyiz?
Hiçbir zaman yekpare bir kıta olamayıp birbirine köprülerle bağlı yüzlerce, binlerce küçük adacıktan oluşan hayatın parçalarını birbirine iliştiren köprüleri yakmalı mıyız???
En unutulmaz olanı mı unutulmak istenen?
Ya da geleceğimizde en fazla zevk vaat eden mi, köprüsünün başında en uzun oyalanıp gözlerimizi kapayarak, belki ben gözlerimi açana kadar, ışıklarıyla beni çeken o adacık aklımın haritasından silinir diye beklediğimiz??
Hatırlamak için harcadığımız çabadan çok daha fazlasını unutmak için harcıyoruz..
Unutabiliyor musunuz bari?
Geçmişinizde en yakınınız olmuş olan 'şimdiki yabancı'yı, ya da gelecekte en yakınınız olabilecek 'şimdilik yabancı'yı hafızanızın derinliklerinden söküp uzak sürgünlere gönderdiğinizde onunla birlikte giden birşeyler olmuyor mu?
Her unutuş bir eksiliş gibi gelmiyor mu size?
Unuturken eksilmiyor musunuz?
..........
Gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız
göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır..
Acımıyor mu gözleriniz?
.........
Sis değil, uykusuzluk değil,
iki uzak şehir gibi ayrılıktan kavuşmuyor gözlerim..
unutuyoruz, her unutuşta biraz daha eksilerek
.......
Geçmiş...olan herşeyi biliyor ve unutmak için kıvranarak unutuyorsunuz
Gelecek...olacak herşeyi tahmin ediyor ve kıvranarak unutmaya çalışıyorsunuz
...........
.................
'Karanlıkta Sabah Kuşları' - Ahmet ALTAN
denemelerden oluşan 'Geceyarısı Şarkıları' ndan sonraki ikinci denemeler (muhteşem) kitabından..
İyi ki paylaştın, okumamıştım daha önce, teşekkürler...
YanıtlaSil'nereye gidersin sevdiğim' in sadece bir kısmı,devamını da okumanı tavsiye ederim
YanıtlaSilOkudum ve döndüm yine kendime, başladı sorgulamalar... Bazen dizime yatırıp şefkat göstermek istiyorum kendime bazense parmağımı gözüme soka soka kızmak... İşte bunlar oldu devamında da, tekrar teşekkür ederim...
YanıtlaSil...çünkü unutmak için çaba harcarken, unuturken eksiliyoruz...bir yanımız unut der öbürü karşı koyar.....................
YanıtlaSilama sonuç hep aynı...eksilmeler.....
hayat güzel şeylerle karşılaştırsın