23 Ekim 2010 Cumartesi

29 Ekim'e birkaç gün kala...












27 Ekim'de ruhum yollarda olacağından bu güzel bayramımızı şimdiden kutlamak ister..herkesin, bütün Türk milletinin bu güzel ve anlamlı günü, bayramı kutlu olsun..
Dileğim; bundan sonraki nesillerin de güzel bayrağımız altında cumhuriyetimizi ilelebet yaşatması...ülkemizin cumhuriyete yakışır şekilde yönetilmesi.
Ey Türk gençliği
Yaşasın cumhuriyet...
Yaşatılsın...

Ulu önder Atatürk'ün emaneti Cumhuriyetimize sahip çıkalım!!!


Bu güzel günün benim için diğer bir önemi; canım tatlım bitanem kocişkomla tanışma günümüz:)
Tam 9 sene önce 29 Ekim'de tanıştık...ve 1 ay sonra da evliliğimizin 6. yılı kutlanacak..ve sevgili kocişim her sene 29 Ekimde özel bişiyler yapmaya çalışır, genelde de biryerlere kaçarız...doğumgünlerini bu kadar önemsemeyen kocişim için 29 ekimler çok özeldir...o bir balık değil bir boğa(balık olan ben olsam da)ama bazen benden daha romantik, duygusal olduğunu itiraf etmeliyim sanırım:))

Bu seferki seyahat biletimiz bedavaya geldi bu arada:)
birkaç ay önce kredi kartı puanlarımızla bilet aldık ve özellikle 29 ekim olsun istedik, otelimizi ayırttık. 27 sinde Madrid'e uçmaca, 31 ekimde de dönmece


NOT: günlerdir ruhumun canı paça çekmekteydi...bu akşam nihayet çoook güzel bir kelle paça içip üstüne de mumbar yemiş bulunmaktayım:)
şimdi de kocişkomun yaptığı irmik tatlısını götürmekteyim:))

18 Ekim 2010 Pazartesi

Tehlikeli ilişkilerin olmadığı güzel bir hafta diliyorum


Haftasonu tiyatro sezonunu açtık ve arkadaşlarla güzel sohbetlerle tiyatroyla brunchla dolu dolu bir haftasonu geçirdik kocişimle...

Güzel bir haftasonunun ardından öncelikle herkese güzel bir hafta diliyorum...

Tehlikeli İlişkiler ; 18. yüzyıl sonlarında, dönemin Fransız aristokrasisine dair eleştiri sunuyor.
Choderlos de Laclos tarafından yazılan eserde, tutkulu bir aşk hikâyesi ekseninde ikiyüzlü cemiyetin tüm değerlerden yoksun, yıkıcı görüntüsü çiziliyor.

Çevirisini Aziz Çalışlar’ın, dramaturgluğunu Jelena Mijovic’in, sahne tasarımını Numen/Sven Jonke’nin, kostüm tasarımını Angelina Atlagic’in, müziğini Kiril Dzajkovski’nin, ışık tasarımını Özcan Çelik’in, efekt tasarımını Ersin Aşar’ın, koreografisini Handan Ergiydiren’in yaptığı oyunda; Şebnem Köstem, Esra Ronabar, Ece Özdikici, Levent Üzümcü, Tomris İncer, Selin İşcan, İrem Arslan Aydın, Cemal Ahhan Şener rol alıyor.

İlk perde biraz uzundu. Oyuncular ve de kostümler muhteşemdi...
Bu arada Harbiye Muhsin Ertuğrul sahnesinin de çok iyi olduğunu söylemeden geçemiycem.

Cumartesi akşama doğru karşıya geçtik,biraz Beyoğlu İstiklal,tiyatro sonrası Bostancı'da kokoreç keyfi:)
Pazar yine karşıda Maçka Demokrasi Parkı On Numara'da brunch derken iki gün arka arkaya karşıya geçmek yorucuydu, ancak güzel buluşmalar ve arkadaşlarla olunca yorgunluğa değiyor doğrusu...